Kaçmak isterken içinde bulduğun Yanlızlığına aşık mı oldun ?
Bir yol, bir düş, bir uyanış, bir kaçış ne eder ? Ya da kaç aldanış ? Nereye gidersen git ya da kaç kilometre uzağa, içinde yanan ateşin devası hiçbir şey değildir..
Soluduğun hava, baktığın gökyüzü, tenini saran ayaz.. Sorular cevabı bulmak için mi var yoksa cevaplar için mi var olur sorular ?
Işık süzülüyor kırık penceremden içeri.. Biraz loş, biraz da hoş bir odadayım kendi içimde. Sanki konuşacak, sesi var. Fısıldıyor kulağıma birkaç melodi. Peki bu anlamsızlık ne zaman anlam kazanıyor ya da kazanacak ? İnan bunun cevabı bende de yok..
Hani kendini böyle gökte anlamsızca dolaşan bulutlar gibi hissedersin ya da akar suyun üzerinde savrulup duran bir toz tanesi... İşte öyle garip bir his be...
Ne keşkeler anlamlı ne de belkiler mantıklı...
İnsanoğlu hep kaçar ölmekten, bir o kadar da tutmak ister ya ölümün kıyısından.. İnsanoğlu hep tutunmak ister köklerinden tıpkı bir ağaç gibi ya da durmaksızın koşan başıboş bir kısrak gibi hür olmak ister ...
Anlamsızlıkta anlam aramak. Kendini bulurken yine kendinde kaybolmak.. Gece sabaha, dağ dağa kavuştu da Şems kavuşamadı Mevlana'sına...
Siz bilir misiniz o efsaneyi ? Kendini başkasında arayan ama kedine ateş olan Şems'in hikayesini ? Hadi kahveleri hazırlayın da hikayeyi anlatayım :)
Mevlana'yı duymayan yoktur. Kendisi şair, âlim, büyük bir mutasavvıftır. Ya Şems kimdir ? Neyin nesidir ? Mevlana'nın gönül dünyasını değiştiren, sohbet şeyhidir.
Rivayete göre ilahi aşkı arayan bu iki büyük yangını buluşturan şehir herkesin bildiği Konya ilimizdir. Bir gün Mevlana tam kemâle erdiğinde Şems'le karşılaşır. Şems, Mevlana'nın gönlüne ayna olur.Mevlana, Şems'in aynasında gördüğü kendi eşsiz güzelliğine aşık olur. Yani gönlündeki ilahi aşkını Şems'e yansıtıp onu miyarı yapar. Çünkü Şems'in saf aşkını ilahi aşkının parlak görüntüsü olarak tasvir eder. Mevlana açmak üzere olan bir gül goncasıyken Şems ona nesim olur.Mevlana aşk şarabıyken Şems ona kadeh olur. Kısaca Şems Mevlana'nın ateşine köz olurken, kendi içinde alev olur. Yangını hiç sönmeyen bir volkan olur...
Ararken sorularının cevabını Mevlana'da, için için yandı da ifade edecek tek bir kelime bulamadı Şems. Ne içindeki ateşi söndü ne de cevabını buldu sorularının. Yana yana kor oldu da sonsuzlukta boğuldu...
Eğer kendinize, kendi içinize dönüp cevabını almaktan korktuğunuz soruları sormaktan kaçarsanız, kendi yangınınızda yanarsınız. Kendinize çözüm olamadan, başkasına deva olamazsınız.
Siz varsanız; var olur her şey. Siz yoksanız; yarınların ne anlamı var ?
Her şey biter, herkes gider
Söz uçar, yazı kalır
Leblebi gider, tozu kalır
Kuş kanat çırpsada Sen sadece uçuşunu hatırlarsın...
Sağlıcakla kalın, hoş kalın.........
Sen nasıl bir pınarsın Mevlana'm, içtikçe daha çok susadığım. Bir gül kadar güzel ol; ama dikeni kadar zalim olma. Birine öyle bir söz söyle ki, ya yaşat ya da öldür; ama asla yaralı bırakma. Sen ol da; ister yar' ol, ister 'yara'; lütfun da başım üstüne, kahrın da.
YanıtlaSil