13 Kasım 2016 Pazar
Anlatsana
Dibini de gördük mutsuzluğun. Çıkmaz sokaklarda çıkışlar da aradık. Zaman akmadı. Akreple yelkovanın sevişme sesleri kulaklarımızda çınladı. Arka fonda aynı şarkı yüzlerce belki de milyonlarca kez çaldı. Takatsizlik ya da ümitsizlik ne dersen de, sardı mı bedenini sardı işte... Dalgalar kıyıları döverken boş sokaklarda çaresiz adımlarımız yankılanıyor gibiydi. Yapraklar sararmış, tek tek dökülüyordu..
Ya kalp kırıklıklarımız ?...
Hadi biraz da onlardan söz edelim.Yaralarımızı birbirimize gösterelim. Sabahın 5'inde sokak lambasını izleme sebebini anlatsana biraz ?.. Gözlerine baktığımda ki saklamaya çalıştığın gözyaşlarının nedeninden bahsetmek ister misin bana ? Uzaklara dalıp gidişlerinin anlamını bilmek istiyorum. Mesela sabah uyandığında ( uyuya bildiğin zamanlardan söz ediyorum tabi ki ) ilk yaptığın şey nedir ? Kahveyi mi yoksa çayı mı daha çok seversin ? Korkuların var mı ? İstersen biraz da ben anlatayım mı ?
Sabah uyandığımda ilk düşündüğüm şey ' Acaba aklına geliyor muyum ?' oluyor.. Kahvesini yudumladı mı ?.. Mutsuzluktan korkardı, gülümserdi hep. Gülümseye biliyor musun gerçekten ?.. Sokak lambasını izlediğinde yüzüm geliyor mu gözlerinin önüne ?.. Susma ! Hadi birazda sen anlat ...
Beni nasıl sevdiğini, rüyalarında gördüğünü ya da uykusuz gecelerini anlat bana.. Umutsuzluklarının sebebi olduğumu anlat, anlat ki bileyim.. Nazım'a yâr olmayan Pera'yı anlat bana.. Turgut Uyar'ın Göğe Bakma Durağını fısılda kulağıma.. Bir sigara yak, bitmeyecek olan geceye .. Aldığın her nefes ciğerini yaksın, Sana her şey rakıyı hatırlatsın!..
' Hoşça Kal ' ...
Not : ' Bazı insanlar canlarının ne kadar yandığını anlatamaz. Karşınızda durur ve sadece bakar. Elimden geldiği kadar... Yüreğine sağlık, hislerine tercüman olamadım... Affet ... '
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)