Bazen gidip göremeyeceğin yerlerin farkına varırsın. Her şeyi bilemezsin. En başta ne kadar bildiğini düşünsen de, kendi içinde keşfedemediğin duygular vardır. Bir olay karşısında gösterdiğin tepkiye kendin bile şaşıra bilirsin. Kendini çok yalnız hissettiğin zamanlar olur. Bir şeyi çok özlediğini hissedebilirsin. Kahkahanın doruğundayken bile ' her an düşebilirim' hissini yaşaya bilirsin. Bir gün yolda yürürken hiç tanımadığın birine tebessüm göstere bilirsin. Ağlarken gözlerinden yaş gelmediğini fark edersin. Her şeye sahip olduğunu düşünüp, aslında hiç bir şeye sahip olamamanın burukluğunu bütün vücudunda hissedersin. Farkındaysan hep bir şeyler eksik gibidir senin için. Beklediğin otobüs hiç gelmeyecek mi? Hadi bırak git her şeyi, bakma ardına. Hayat geçmişini takman, geleceğini planlaman için çok kısa değil mi? Aşk değil, huzur da değil, para mı ? Hiç değil ! Bunların hiçbiri değil ! Daha farklı, daha derinde bir hazine. Keşfedilmeyi bekleyen bir durum, bir olay, bir duygu bu.

Kendini tamamlayamamak... Hep tam olduğunu düşünmen gereken an da dahi aslında hep eksik olduğunu fark etmek. Canının ne kadar yandığını iliklerimde hissediyorum. Aynı duyguları paylaşıyoruz. Bir an içinden geçen o kalkıp 'sadece gidiş bileti almak' düşüncesini anlıyorum. Bu his kendini koca okyanusta küçük bir balıkçı teknesi gibi hissettiriyor. Sahip olabileceğin en büyük şey okyanus ama senin hissettiğin tek şey keşfedemediğin iç dünyanda ki küçük bir deniz !